Yeni Çağın, Yeni Sorunu Dijital Göz Yorgunluğu


Emel Gerdaneri tarafından yazılmış, Op. Dr. Mehmet Hanifi Özkan tarafından tıbbi olarak onaylanmıştır.

Yeniben Özel Röportaj : Dr. Mehmet Hanifi Özkan

Yeni Çağın, Yeni Sorunu Dijital Göz Yorgunluğu

Yaşadığımız çağın gereği ve dahası pandemi süreciyle de bağlantılı olarak, günden güne daha fazla dijitalleşiyoruz. Evlerimizde daha fazla vakit geçirdiğimiz bu dönemde, eğlence için tablet, televizyon, cep telefonu, bilgisayar gibi cihazlara bakma sürecimiz oldukça fazla arttı, hatta artık iş toplantılarımızı dahi online olarak yapmaya başladık.

Beri yandan çocuklarımızı dijital ekranlarla buluşturmamak için çabalamamıza ya da günde sınırlı saatlerde kullanım izni vermemize rağmen, online eğitim süreci ile bu disiplinimiz de maalesef bozuldu.

Tüm bu saydıklarımız, dijital yorgunluğa ama en fazla da dijital göz yorgunluğuna sebebiyet veriyor. Konu hakkında ayrıntılı bilgi almak ve görüşlerine başvurmak için Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Hanifi Özkan’a bazı sorular sorduk.

Mehmet hocam merhaba, artık hayatımızın bir parçası haline gelen dijitalleşme en çok gözlerimizi etkiliyor. Klinik pratiğinizde, özellikle son dönemlerde bu değişimden dolayı artan şikayetler nelerdir?

Klinik pratikte dijitalleşme ile gözde meydana gelen olumsuz değişimlerin artışını gözlemliyorduk yalnız pandemi sonrası değişen dünya düzeni bu şikayetlerdeki artışı ivmelendirdi. Şikayetler artık daha genç hatta çocuk yaşlarında görülmeye başlandı.

Klinik şikayetlerin başında astenopi gelmektedir. Astenopi özellikle yakına bakan kişilerde göz ve göz çevresinde huzursuzluk, ağrı ve yorgunluk şikayetlerinden çift görme, yazıları karıştırma ve az görmeye kadar geniş bir yelpazede olabilir.

Çoğu hastamızda bilgisayar ve telefonun sık kullanıma bağlı olarak baş boyun,bel,bilek ağrıları ve psikolojik düzeyde bozulmalar eşlik etmektedir.

Diğer göze spesifik şikayetler arasında en sık çocuklarda artık uzağı görememe, göz kaymasının (şaşılık ) artması ve orta yaş grubunda göz kuruluğu başta gelmektedir.

Peki bu şikayetlerin bir tedavisi var mı? Neler yapılabilir?

göz yorgunluğu için neler yapılabilirTedavinin en önemli basamağını önlemler oluşturmaktadır. 20-20 egzersizi hayat kurtaran ilk ve önemli önlem olacaktır.

Yakın çalışmalarımızda 20 dakika da bir, 20 saniye uzaktaki bir objeye bakmamız, hem yakına akomadasyon (göz uyumu ) spazmını çözecek, hem miyop geliştirme olasılığımızı azaltcak hemde göz kırpmayı hatırlatacağı için kuruluk şikayetlerimiz azalacaktır.

Tabiki bu önlemler ile beraber bilgisayar oturma pozisyonu, ekran göz pozisyonu, ekrandaki obje ve ışık şiddeti değişimi sıklığı ( sürekli değişen objeler ve renkler gözün adaptasyon çabasını artırır ve belli süreden sonra bu kişide ağrı olarak hissedilir.) ekran ışığı düzenlenerek azaltılabilir.

Çok aydınlık ortamda ekran ışığı açılır, çok loş ortamda ekran ışığı azaltılır. Bazı önlemlere uyumu artırmak ve destek vermek  için mavi ışık filitresi içeren bilgisayar gözlüğü ve göz damlası gibi  ek tedaviler gerekebilir . Bu dönemde ve bu şikayetleri olan hastalarımızı göz muayenesine mutlaka çağırıyoruz.

Özellikle tüm gün ekran başında olan çocuklarımız, ardından yine bir başka ekrana geçip ya TV izliyor ya da PC’den oyun oynuyor, bu konuyla ilgili özellikle ebeveynlere tavsiyeleriniz var mı?

Bu dönem zor bir süreç ve eskiye dönüş olsa da asla eskisi gibi yaşam biçimimiz olmayacağa benziyor. Onun için yasaklama yapmak yerine kullanım aralıklarını düzenlemek gerekir.

Çocuğu biraz daha sosyal aktiviteye çekmek ve berber iken onlara güzel örnek olmak için bilgisayar ve telefonu çocukların yanlarında daha az kullanmak etkili olmaktadır. Çocuklara , 20-20 egzersizini benimsetmek ve bir kırma kusuru varsa mutlaka göz muayenesine götürmek gerekir.

Tüm bu cihazlar ayrıca elektro manyetik radyasyon yayıyor. EMR, radyasyonun da yine gözlere ciddi hasarı olduğunu, göz kuruluğu başta olmak üzere cilt renginde bile sorunlar yarattığı yazılıyor. Bu konudan korunabilmek için neler önerirsiniz?

Dijital cihazların kontrolsüz yaygınlaştığı dönemlerde, radyasyon standartı yoktu ve hatırlarsanız bazı tümörlerin özellikle akıllı telefonlar yüzünden arttığı iddia edilmişti.

Günümüzde üretim bandında yapılan denetlemeler ile  bu cihazlar her ne kadar tümör oluşturmayacak düzeylerde radyasyon  yayılımı yapsa da, hayatta bir çok cihaz kullandığımız için, tüm bu cihazların kümülatif etkisi kafa karıştırmaktadır.

Kesin olan birşey vardır ki yakına odaklanma ile göz kırpma sayısının artması ve çıkan ışıma ile göz yaşının buharlaşması ile göz kuruluğunun artmasıdır. Bu cihazlar ile az vakit geçirmek, mümkün değilse ara vererek cihazlara bakmak çok önemlidir.

Yine çalışılan ortamı nemlendirdiğimiz gibi kremler ile göz çevresi cildimizi nemlendirmek ve güneş kremi kapalı alanlarda da kullanmak cildin kurumasını ve pigment değişikliklerini önlediği kesinleşmiştir.

Bununla birlikte göz çevresi en çabuk yaş alan bölgelerin başında geliyor. Yaşlanmayı en basit şekliyle göz çevresindeki kırışıklıklardan fark ediyoruz. Online toplantılarda sürekli yüzümüze, göz çevremize bakarak, değişimi daha fazla gözlemlemeye başladık. Aynı şekilde dijitalleşmenin estetik açıdan göz çevresine yaptığı hasarlardan ve tedavilerinden bahsedebilir misiniz?

Normal yaşlanma sürecinde, cilt altı yağların farklı bölgelere yer değiştirmesi sonucu göz çevresi orbital kemik köşeleri belirginleşir, gözler çukurda gibi görünür, bazılarımızda üst kapak ve alt kapak elastikiyeti azalır. Kırışıklık ve aşağı sarkmalar sık gözlenir hale gelir.

Yine göz altında ki malar yağ yastığı aşağıya yer değiştirdiği için göz altında oluk veya boşluk oluşur. Bu süreç aslında beklenen süreç ama bazılarında daha belirgin, bazılarında daha hafif oluyor. Dijitalleşme ile bu süreç daha da belirginleşti.

Özellikle göz etrafı mor halka şikayetleri arttı. Yine sürekli yakına bakma ve gözleri kısmadan dolayı göz altı yağ torbaları belirginleşti ve bazı hastalarımızda kaş ve kapak asimetrik görüntü kazandı.

Çoğu durumu hastaneye gitmeden minimal invasif medikal estetik işlemler ile düzeltebiliyoruz. Ama kapak bölgesi hem anatomik hem de cilt olarak farklı uzmanlık alanına sahiptir, konusunda uzman göz hekiminiz kalıcı bir estetik ameliyat önerisinde de bulunabilir.


Yayınlanma tarihi: 02/02/2021

-

Son Güncellenme: 27/10/2023

Başa Dön