Muayenehane Hekimlerine Teşhis ve Tedavi Sürecinde Belirli Bir Hastane İle Yıllık Sözleşme Yapma Zorunluluğu Getirildi

Muayenehane Hekimlerine Teşhis ve Tedavi Sürecinde Belirli Bir Hastane İle Yıllık Sözleşme Yapma Zorunluluğu Getirildi

6 Ekim'de Resmi Gazete'de yayınlanan ve muayenehanelere bir özel hastane ile sözleşme yapma zorunluluğu getiren düzenlemeye ilişkin ayrıntıları ve fikirlerini Av. Arb. Bahadırhan Tabak’a sorduk:

6 Ekim 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan düzenlemeyle Özel Hastaneler Yönetmeliği’nde ve Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte muayenehanesi bulunan hekimleri ilgilendiren önemli değişiklikler yapılmış bulunuyor.

Bilindiği üzere mevcut uygulamada özel muayenehanesi bulunan hekimler hastalarının muayenehane şartlarında gerçekleştirilemeyecek bir takım teşhis ve tedavi süreçlerini özel hastaneler aracılığı ile yürütmekteydiler.

Örneğin hastasının ameliyatını yapacak cerrah veya hastasının yatışını yapacak olan dahili branş hekimi bunu herhangi bir özel hastanede yapabiliyordu.

Son yapılan düzenlemelerle muayenehane hekimlerinin herhangi bir özel hastanede bu süreci takip etmesi engellenerek belirli bir hastane ile yıllık sözleşme yapma zorunluluğu getirilmiş bulunmaktadır.

Ancak bu noktadaki en önemli sıkıntılardan biri hekimlerle yapılacak sözleşmelere kontenjan sınırı getirilmiş olmasıdır.

Muayenehane Hekiminin Özel Hastane İle Sözleşme Yapabilmesi İçin

• Hastanenin ilgili branşta boş uzman hekim kadrosunun olması veya

• Boş uzman hekim kadrosu olmaması durumunda, sözleşme yapılacak hekim sayısının hastanenin ruhsatında ve/veya faaliyet izin belgesinde kayıtlı uzman hekim branşlarındaki toplam kadro sayısının %15’ini geçmemesi şart koşulmaktadır.

Getirilen kontenjan sınırlamaları nedeniyle muayenehane hekimlerinin kendi branşlarında sözleşme yapacak hastane bulamaması riski söz konusudur.

Hatta yan dal uzmanı hekimlerin belki de kendi yan dalında kadrosu olan bir hastane bulamadığı için hiçbir hastane ile sözleşmeme yapamaması ihtimali de gündeme gelebilecektir.

Hastane kontenjanlarının yetersizliği nedeniyle herhangi bir hastane ile sözleşme imzalayamayan pek çok özel muayenehane hekimi hastalarının teşhis ve tedavi sürecini yürütemeyecek ve belki de muayenehanelerini kapatmak zorunda kalabilecektir.

Yönetmelik Değişikliğindeki Diğer Düzenlemeler İse

• Muayenehane hekimiyle yapılan sözleşmenin taraflarca imzalanmış nüshası, özel hastane tarafından SKYS’ye eklenir ve müdürlüğe gönderilir.

• Bu durumdaki hastalar, hastanedeki tedavi masraflarının kendileri tarafından karşılanacağı hususu ile tıbbi müdahalenin konusu ve sonuçları hakkında muayenehanede bilgilendirilir ve hastanın bilgileri tedavi olacağı özel hastaneye, Muayene Bilgi Yönetim Sistemi (MBYS) üzerinden Bakanlıkça belirlenen form ile gönderilir.

• Özel hastanede gerçekleştirilecek ayakta veya yatarak tedavi öncesi muayenehane hastalarına ilişkin bilgilendirilmiş rıza formu hasta veya kanuni temsilcisi, muayenehane hekimi, özel hastanenin ilgili birim sorumlusu ve mesul müdür tarafından imzalanır.

• Hastanın hastanede tedavisi süresince ilgili hekim tarafından kesintisiz hizmet sunumu sağlanır.

• Hastaya sunulan teşhis ve tedavi hizmetlerinden muayenehane hekimi ve özel hastane müştereken sorumludur.

• Bu hekimlere hizmet sunan özel hastanenin mesul müdürü her ay sonu itibarıyla tedavi edilen hasta sayısı ve hekim ismini müdürlüğe bildirir.

• Ayrıca bu şekilde tedavi gören hastalara ayrıntılı fatura düzenlenir.

Sadece Özel Hastanelerle Değil Tıp Merkezleri de

Sadece özel hastanelerle değil tıp merkezleri ile yapılacak sözleşmeler bakımından da aynı sınırlamalar getirilmiş durumda.

Söz konusu düzenlemenin yayınlanması ile birlikte pek çok uzmanlık derneği basın açıklaması yaparak konuyu yürütmeyi durdurma talebiyle yargıya taşıyacaklarını açıklamışlardır.

Öncelikle doğrudan hekimlerin serbest çalışma haklarını, hastaların hekim ve sağlık kuruluşunu seçme hakkını ilgilendiren bir değişiklik olduğu için konunun anayasal haklar ve temek hak ve özgürlükler ile bağlantısı bulunmaktadır.

Sağlık uygulamaları alanında yapılan düzenlemelerin hem sağlık hizmeti sunucusu olan hekimlerin hem de sağlık hizmeti alan hastaların haklarını ihlal etmemesi ve Anayasa’nın aradığı kriterlere aykırı olarak sınırlandırmaması gerekir.

Özel muayenehane hekimlerinin özel hastanelerle bu tür iş birliği yapmasının önünü açan 1219 sayılı Kanun’un 12. maddesinde herhangi bir sınırlama yer almazken yapılan değişikliklerle bu kanuni hakkın yönetmelikle sınırlanmış olması temel hak ve özgürlüklerde gerçekleştirilecek sınırlamaların diğer sınırlama şartları yanında ancak Kanun ile yapılabileceğine ilişkin Anayasal ilkeye de aykırılık teşkil etmektedir.

Yapılan düzenleme mesleğini serbest olarak icra etmek isteyen hekimi birer yıllık sözleşmelerle belirli bir hastaneye mecbur bırakacak ve hem hekim yönünden hem de hasta yönünden tedaviyi serbestçe tayin etme, hekim ve sağlık kuruluşunu serbestçe seçme haklarını ihlal edecektir.

Bu yönüyle mevcut yönetmelik değişikliklerinin açılacak yürütmeyi durdurma talepli iptal davaları neticesinde önce yürütmesinin durdurulacağını, akabinde de düzenlemenin iptal edilmesi yönünde karar verileceğini düşünmekteyim.

Konuk yazarımız İstanbul Barosu'na kayıtlı Av. Arb Bahadırhan Tabak, kurucularından olduğu BT Avukatlık ve Arabuluculuk Bürosu bünyesinde sağlık hukuku konusunda avukatlık ve danışmanlık hizmeti veriyor.
Tel: 0530 233 86 36
E-mail: [email protected]