Epilasyon Uygulamaları Sonucu Oluşan Yanıklarda Hukuki Durum Nedir?

Lazer Epilasyon
Lazer Epilasyon tedavisinde öne çıkan merkezler

Av. Arb. Bahadırhan Tabak tarafından yazılmıştır.

Epilasyon Uygulamaları Sonucu Oluşan Yanıklarda Hukuki Durum Nedir?

Av. Arb. Bahadırhan Tabak “Estetik Hukuku” serimizde bu hafta epilasyon uygulamaları sonucu oluşan yanıklarda hukuki durumu değerlendiriyor:

Bahadır bey, epilasyon uygulamaları sonucu oluşan yanıklarda hukuki durum hakkında değerli bilgilerinizi paylaşmanızı rica ediyoruz:

Epilasyon uygulamaları vücuttaki istenmeyen tüylerden kalıcı olarak kurtulmak için başvurulan bir yöntem. Epilasyonun çeşitli türleri olsa da en çok uygulanan uygulamalar foto epilasyon ve lazer epilasyon uygulamalarıdır.

Epilasyon sürecinde kullanılan cihazların insan sağlığına yönelik olası yan etkileri ve komplikasyonları bu cihazların kim tarafından ve hangi koşullarda kullanılabileceğinin tartışılmasına neden olmaktadır.

Hukuken de bu yöntemin kimler tarafından uygulanabileceği pek çok yargılamaya konu olmuş olup hâlâ devam etmekte olan yargılamalar nedeniyle konu netlik kazanabilmiş değildir.

Konu Hakkında Birbiri İle Çelişen Raporlar Mevcut

raporlar
Özellikle fotoepilasyon uygulaması ve bu uygulamanın gerçekleştirilmesi esnasında kullanılan IPL cihazlarının tıbbi cihaz olup olmadığı, bu cihazların güzellik salonlarında güzellik uzmanları tarafından kullanılıp kullanılamayacağı tartışılmaya devam edilmektedir.

İlgili idari makamların uzman bilirkişilere hazırlattığı ve mevcut yargılamalara da yansımış birbiri ile çelişen raporlar bulunmaktadır.

Bir görüş IPL (Intense Pulsed Light) olarak adlandırılan bu cihazların tıbbi amaçlarla üretilen türleri olduğu gibi estetik amaçlarla üretilen türlerinin de bulunduğu, estetik amaçlı üretilen ve yaydığı ışığın nanometre aralığı daha düşük olan türlerinin tıbbi cihaz olarak nitelendirilemeyeceği, bu sebeple güzellik merkezlerinde güzellik uzmanlarınca kullanımının uygun olduğunu savunmaktadır.

Diğer bir görüş ise estetik amaçlı üretildiği ifade edilen cihazların yaydığı ışığın çeşitli filtre, aparatlar veya ayarlamalar ile tıbbi cihaz niteliğindeki IPL’ler ile aynı nanometre aralıklarına çıkartılabildiği, bu durumda bahsedilen cihazlar ile sadece epilasyon değil cilt yenileme, akne yok etme gibi tıbbi işlemler de gerçekleştirilebildiği, denetimlerde bu durumun tespitinin çok zor olduğu, tıbbi müdahale niteliğindeki bu işlemlerin güzellik uzmanlarınca gerçekleştirilemeyeceği ve bu işlemleri gerçekleştirmeye elverişli IPL cihazlarının güzellik merkezlerinde bulundurulamayacağını savunmaktadır.

Güzellik Uzmanları Sağlık Meslek Mensubu Olmadıkları İçin

lazer epilasyon yanıkları
Esasen bu kaygıların arkasında söz konusu cihazların yol açabileceği deri üzerinde yara, yanık, skar, kalıcı renk değişiklikleri gibi komplikasyonlar bulunmaktadır.

Güzellik uzmanları sağlık meslek mensubu olmadıkları için komplikasyon ihtimali bulunan bu müdahaleler bakımından alanında uzman hekimlerin yetkin oldukları ve olası komplikasyonlara müdahalenin de işlemi gerçekleştiren hekim tarafından yapılabileceği belirtilmektedir.

Fotoepilasyon için kullanılan IPL cihazlarının nanometre aralığına bakılmaksızın tıbbi cihaz kabul edilip edilmeyeceği bu tartışmada kilit rol oynamaktadır.

Güzellik merkezlerinde gerçekleştirilecek işlemleri belirleyen İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’te daha önce birkaç defa değişiklik yapılmış ve yapılan değişiklikler iptal davalarına konu olmuş olmakla birlikte son kez yapılan 30/03/2017 tarihli değişiklikte güzellik merkezlerinde belirli nanometre aralıklarındaki IPL cihazlarının kullanımına ve dolayısıyla fotoepilasyona izin verilmişti.

Danıştay 10. Dairesi 2017/1846 E. 2020/4821 K. Sayılı ve 12/11/2020 tarihli kararıyla yukarıda ifade etmeye çalıştığımız ikinci görüşe “oy çokluğu” ile itibar ederek bu düzenlemeyi iptal etmiştir.

Söz konusu dava temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmiş değildir. Bu şekilde kesinleşmesi artık güzellik merkezlerinde IPL cihazları kullanılamayacak ve dolayısıyla fotoepilasyon uygulamaları gerçekleştirilemeyecektir.

Açılan Davaların Reddi

dava reddi
Gerek lazer epilasyon gerek foto epilasyon uygulamaları sonrası deride çeşitli yara, yanık izlerinin kalması söz konusu olabilmektedir ve buna ilişkin yargıya yansıyan vakalar söz konusudur.

İşlemi kimin, hangi ortamda uygulayabileceği sorunsalının yanında konunun ikinci bir boyutu olarak bu tür bir müdahale sonrası ortaya çıkan istenmeyen yan etkilerin bir hatalı uygulama mı yoksa komplikasyon mu olduğu elbetteki bu alanın uzmanı olan bilirkişilerce tespit edilebilecek bir husustur.

Mahkemeler de önlerine gelen vakalarda aldıkları uzman raporları ile uygulanan işlemin mahiyeti ve ortaya çıkan sonucun niteliğini tespit etmeye çalışmaktadırlar.

İşlemin hatalı uygulama olarak nitelendirilmesi işlemi uygulayanın cezai ve hukuki sorumluluğunu doğururken, komplikasyon olarak nitelendirilmesi uygulayana kusur atfedilemeyecek olağan bir sonuç olarak kabul edildiğinden açılan davaların reddine sebep olmaktadır.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’ne yansıyan bir olayda “…Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 11.06.2012 tarihli raporda “ ...lazer epilasyona bağlı birinci derece yüzeysel yanık olduğu, bu tip yanıkların lazer epilasyonunun komplikasyonu olduğu cihetle kusur atfedilemeyeceği” görüşü belirtilmiş ise de; mağdurun vücudunda epilasyon uygulamasının hemen 2. seansında yanık meydana geldiğinin anlaşılması ancak mağdura uygulanan lazer yöntemi ve uygulanan doz miktarı hakkında dosya içerisinde bir bilgiye rastlanılmadığından; öncelikle uygulanan yöntem ve doz miktarının uygun olup olmadığı ile olay tarihindeki “Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik” hükümleri kapsamında, estetisyen olan sanık S.. A..'ın lazer epilasyonu uygulama yetkisinin olup olmadığının tespiti ile sanıkların hukuki durumlarının tespit ve tayini yerine eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi…” hatalı bulunarak Yargıtay tarafından ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur.

Görüleceği üzere Yargıtay ceza yargılamasına konu olan bu olayda önce uygulanan cihazın niteliği ve nanometre aralığının tespiti üzerinde durduktan sonra akabinde işlemi uygulayanın buna yetkisi olup olmadığının da araştırılmasını istemiştir.

Konu Hakkında Örnek Davalar

örnek davalar
Hukuk mahkemesinde görülen tazminat yargılaması sonrası ilk derece mahkemesinin red kararı ile Yargıtay’ın 3. Hukuk Dairesi’ne giden bir başka dosyada ise lazer epilasyon uygulamalarının eser sözleşmesi niteliği vurgulandıktan sonra “davacı hakkında Adana İl Sağlık Müdürlüğü Adli Tıp Birimi tarafından düzenlenen 1.9.2009 tarihli 24540 sayılı geçici raporda;" lazer epilasyona bağlı yanık oluştuğu şikayeti ile geldiği, sağ çene altında, sol kol sol koltuk altı, sol el üzerinde çok sayıda yaklaşık 0.5cm.lik yaygın yanıklar mevcut olduğunun belirtildiği, Adana Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün 1.9.2009 tarihli 8400 sayılı raporunda ise;" sağ çenede sol el sırtı ön kol koltuk altında çok sayıda yaklaşık 0.5cm uzunluğunda çizgisel tarzda lazer epilasyon yanığı nedeni ile getirildiği kayıtlı olduğu, ek patoloji bildirilmediğine göre yaşamsal tehlike oluşturmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun belirtildiği görülmektedir…

Hal böyle olunca, davalıların uyguladığı hatalı lazer epilasyon işlemi sonucunda, davacı iş sahibinin istediği sonuca ulaşamadığı, vücudunda yanıklar meydana geldiği, çektiği sıkıntı ve ızdırap da dikkate alındığında, davacı lehine uygun oranda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” denilmek suretiyle ilk derece mahkemesinin kararı manevi tazminat yönünden bozulmuştur.

Üstelik bu dosyada Adli Tıp Kurumu’nun oluşan yanıkların komplikasyon olduğu nitelendirmesine rağmen Yargıtay ATK incelemesinin olayın üzerinden 2 yıl geçtikten sonra gerçekleştirilmiş olması nedeniyle manevi tazminat yönünden hükme esas teşkil edecek nitelikte olmadığına karar verilmiştir.

Sonuç olarak epilasyon uygulamaları sonucu oluşan yanıkların peşinen tıbbi hata veya komplikasyon olarak nitelendirilmelerinin mümkün olmadığını, bunun ancak yargılama sürecinde hazırlanacak uzman bilirkişinin tespiti ile ortaya konabileceğini ifade edebiliriz.

Epilasyon işlemlerinin özellikle de fotoepilasyon uygulamalarının kim tarafından hangi ortamda icra edilebileceği ise hala netlik kazanabilmiş değildir; bu husustaki Danıştay yargılaması temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmemiştir.

Yeniben'de medikal estetik uygulamalarda öne çıkan doktor olmak için tıklayınız!


avukat bahadırhan tabak
Konuk yazarımız İstanbul Barosu'na kayıtlı Av. Arb. Bahadırhan Tabak, kurucularından olduğu BT Avukatlık ve Arabuluculuk Bürosu bünyesinde sağlık hukuku konusunda avukatlık ve danışmanlık hizmeti veriyor.
Tel: 0530 233 86 36
E-mail: [email protected]

Yayınlanma tarihi: 19/10/2021

-

Son Güncellenme: 17/01/2022

Başa Dön