Endodonti olarak da adlandırılan kanal tedavisinin uygulanma amacı çürüyen veya enfekte olan dişlerin kurtarılmasıdır.
 
Dişlerin içerisinde sıcak ve soğuğun algılanmasını sağlayan sinirler ve diş özü de denilen pulpalar vardır. Hasar görmüş veya artık işlevini yitirmiş olan bu dokular hastanın ağız sağlığını etkileyecek bazı olumsuzluklara sebep olabilmektedir. Kanal uygulaması sayesinde bu pulpa ve sinirler alınarak kayıp yaşanmadan dişin tedavi edilmesi sağlanır.
 
Gülüş tasarımı estetiği içerisinde de yer alan “Kanal Tedavisi (Endodonti)” hakkında daha detaylı bilgilere rehberimizden ulaşabilirsiniz.
 

Kanal tedavisi ücretinin belirlenmesinde pek çok etken bulunur. Seçilen diş hekiminin tecrübesi ve endodontist olup olmadığı, özel kurum veya devlet hastanesi olması, il ve ilçe gibi etkenler başta sayılabilir. Hasta muayenesinden sonra dişin durumuna bakılarak gereken uygulamalar tespit edilir ve nihai bütçe ortaya çıkarılır.

Tedavide tek bir dişe uygulanacak kanalın fiyatı ortalama 250 TL ile 400 TL arasındadır.

Muayene, röntgen, dolgu, malzeme kullanımı ve tedavi için gereken tüm işlemlerle birlikte ödenecek tutar toplamda 1.000 TL ile 2.000 TL arasındadır. Eğer dişin durumu ileri düzey bir tedavi gerektiriyorsa 2.000 TL ile 3.500 TL arasında bir fiyattan söz edilebilir.

Diş hekimi muayenesine gidildiğinde, şikayetlerin dinlenerek kontrollerin yapılması sayesinde hastanın sorunu belirlenir. Eğer kanal tedavisi gerekiyorsa hasta bu konuda bilgilendirilir ve istediği takdirde tedaviye başlanır. Kanal tedavisi dişlerin durumuna göre birden fazla seansta tamamlanabilmektedir. Tedavinin uygulanma adımları ise sırasıyla şu şekildedir;

  • Anestezi uygulanarak hastanın ağrı hissetmemesi sağlanır.
  • İlk adımda sorunlu dişin uygun bölümüne delik açılır. Bu delik ön dişler için arka tarafta, azı dişler için üst tarafta açılmaktadır.
  • Bu aşamada, varsa çürükler temizlenir ve kırık parça alınır.
  • Dişteki hasar görmüş pulpayı çıkarabilmek için ince uçlu gereç ile diş köklerine kadar girilir. Kök kanalları da bu sayede çıkarıldıktan sonra pulpa boşluğu tamamen temizlenir ve genişletilerek kanal dolgusuna hazır hale getirilir.
  • Diş kökünün kanal boyunu tespit etmek için özel cihazlar kullanılır veya röntgen çekilir.
  • Eğer işlem birkaç seansta tamamlanacaksa açılan dişi korumak amacıyla hastaya geçici dolgu yapılması gerekebilir.
  • Varsa geçici dolgu çıkarıldıktan sonra kanalın içi kalıcı olacak şekilde özel dolgu malzemeleriyle doldurulur.
  • Son adım olarak hem estetik görünüm hem de işlevsellik açısından tedavi uygulanan diş kuronla kaplanabilir. Bu sayede diş eski görünümüne ve sağlığına kavuşmuş olur.

Ağız ve diş sağlığı sebebiyle büyük öneme sahip kanal tedavisi süresince dikkat edilmesi gereken bazı konular mevcuttur. Bunlardan bazıları tedavi esnasında bazıları ise sonrasında yapılması gerekenlerdir.

Kanal tedavisi sırasında dikkat edilecekler:

  • Anestezi etkisini kaybedene dek su haricinde sıvı veya katı hiçbir şey tüketilmemelidir.
  • Tedavi seansları arasındaki sürede dişin bulunduğu bölgeyle sert yiyecekler yenmemeli ve sakız benzeri yapışkan gıdalardan uzak durulmalıdır.
  • Varsa geçici dolgunun düşmemesine de dikkat edilmelidir.

Kanal tedavisi sonrası dişler canlılığını kaybeder ve eskiye nazaran daha kırılgan hale gelir. Bu sebeple tedavi bittikten sonra kanal uygulanmış dişlere ekstra özen göstermek gerekir. Ağız sağlığına dikkat etmek ve düzenli olarak diş fırçalayıp bakım yaptırmak ihmal edilmemelidir.

Kanal tedavisi anestezi altında yapıldığı için uygulama esnasında hiçbir ağrı hissedilmez. Tedavi sonrası anestezi etkisini kaybettikten sonra kısa bir süre ağrı oluşması olasıdır. İlk günler normalden biraz daha hassas olan dişlerde çiğneme sırasında hafif ağrılar görülebilir. Bu sebeple doktorun reçete ettiği ağrı kesiciler kullanılabilir.

Kanal tedavisi uzman diş hekimleri tarafından hastane veya kliniklerde yapılmaktadır. İşinin ehli bir hekimin steril koşullar sağlanarak başarı ile uyguladığı tedaviler kalıcı olabilmektedir. Ancak kanal tedavisinden sonra dişte tekrar çürük oluşmaması gerekir. Bu riski en aza indirmek için düzenli ağız ve diş bakımının yanı sıra hekim muayenesine de gidilmelidir.

Kanal tedavisine ihtiyaç duyulup duyulmadığını anlamak için dikkat edilebilecek belirtiler şunlardır;

  • Dişlerde oluşan aşırı sıcak ve soğuk hassasiyeti,
  • Herhangi bir tetikleyici olmaksızın ağrı duymak,
  • Yemek yeme esnasında ve sonrasında ağrı hissetmek,
  • Dişte renk değişiminin gözlenmesi,
  • Apse oluşması ve yüzdeki şişlikler.

Bunların yanı sıra bazen hasta hiçbir belirtiye rastlamadan da kanal tedavisine ihtiyaç duyabilmektedir. Böyle durumlarda sadece dental muayene veya çekilen filmler sayesinde tedavinin gerekliliği anlaşılabilir.

Diş kanal tedavisi başarısız olduysa tedaviden önceki şikayetlerin aynıları yaşanabilir. Örneğin; yemek sırasında dişte ağrı veya kök ucunda kızarıklık ve şişlik gibi belirtilere rastlanabilir.

Tedavinin başarısız olarak değerlendirilmesinin bazı sebepleri vardır. Bunlar;

  • Sinir dokularının tamamen temizlenmemesi,
  • Kök kanal veya üst dolguların yeterli yapılmaması sonucu mikroorganizmaların içeri sızması,
  • Perforasyon oluşumu (dişin normalden fazla açılması),
  • Tedavi esnasında kırık oluşumudur.

Eğer tedavi başarısız olduysa aynı adımlar yinelenerek tekrar bir kanal uygulaması yapılır. İşlem yeterli olmazsa “apikal rezeksiyon” ile kök uçlarına cerrahi olarak ulaşılır ve enfeksiyon temizlenir. Bu adımlardan sonra tedavi yeterli gelmezse dişin çekilmesi gerekebilir.

Yayınlanma tarihi: 01/08/2019

-

Son Güncellenme: 27/03/2023

Misyonumuz, modern güzelliğe yapılan her yatırımın buna değer olduğu bir dünya yaratmaktır.

Başa Dön