Nazolabial dolgu, hemen herkesin yüzünde küçük veya büyük ölçüde bulunan nazolabial çizgisinin tedavi edilmesinde kullanılan bir uygulamadır. Nazolabial çizgisinin derinliği kişinin olduğundan daha yaşlı, surat ifadesinin de daha mutsuz görünmesine sebep olur. Daha genç, daha canlı ve daha pürüzsüz bir cilt için dolgu tedavisi oldukça etkili bir yöntemdir.
 
 Nazolabial dolgu, günümüzde faydası kanıtlanmış ve tercih edilme oranı yüksek medikal dolgu uygulamalarından bir tanesidir. Erkek kadın veya genç yaşlı fark etmeksizin 18 yaşını doldurmuş her bireyin rahatlıkla yaptırabileceği bir işlemdir.
 
 Nazolabial çizgi ve dolgu uygulaması hakkında daha detaylı bilgiye rehberimizden ulaşabilirsiniz.

Uygulamanın fiyatlarını etkileyen pek çok etken vardır. Başta uygulamanın yapılacağı il ve uzman doktorun seçimi olmak üzere; dolgu malzemesine, malzemenin miktarına ve çizginin derinliğine göre belirlenmektedir. Nazolabial çizgiye ek olarak diğer yüz çevresi dolguları da uygulanacaksa fiyat artar.
 
 Gülme çizgisi dolgu fiyatları ise ortalama 3.000 TL ile 8.000 TL arasındadır.

Bu çizginin oluşmasında belli başlı etkenler vardır ve çoğu doğal nedenler olduğu için önüne geçilemez.
  • Yaşlanmaya bağlı olarak cildin elastikiyetini kaybetmesi.
  • Zaman ve çevresel etkenler sebebiyle cilt sarkmalarının başlaması.
  • Günlük yaşamda gülme ve kahkaha atma eylemlerinin sık yapılması.
  • Sahip olunan genetik özellikler.
  • Mimik kullanımının yoğun olması.
Bu bahsi geçen ve diğer benzeri sebepler kaçınılmaz olduğundan, nazolabial çizgisinden rahatsız olan bireyler dolgu uygulamasını rahatlıkla tercih edebilirler.

Gülme çizgisi dolgusu olarak da anılan bu işlemin uygulandığı bölge yüzümüzün en orta kısımlarından ve odak noktalarından biridir. Tam olarak burnun kanatlarından başlayıp ağız kenarlarına kadar indiği için büyük bir çizgi görünümündedir. Sadece derin tek bir çizgi olabileceği gibi ağız bölgesine yaklaştıkça ona eşlik eden diğer küçük çizgiler de olabilir. Dolgu, bu bahsi geçen bölgeye uygulanır ve sonucunda çizginin mümkün olduğunca belirginliğini yitirmesi beklenir.
 
 İşlemin gerçekleşebileceği ortamlar; hastaneler, klinikler veya polikliniklerdir. Nazolabial dolgunun büyük riskleri yoktur ve uygulanması kolaydır. Ancak en iyi sonuçlar için mutlaka bu konuda tecrübeli ve alanında uzman bir doktor ile çalışılmalıdır. İlk muayenede bölge doktor tarafından tetkik edilir ve hastanın beklentileri dinlenir. Sonrasında çizginin derinliğine göre uygulanacak dolgu miktarı ve bunun kaç seansta yapılacağı kararlaştırılır.
 
 Çoğu medikal dolgu uygulamasının aksine nazolabial dolgunun seanslar halinde yapılmasının sebebi bölgenin büyüklüğüdür. Derin bir çukur söz konusu olduğu için enjekte edilecek dolgunun miktarı da çoktur. Enjeksiyonun tek seferde gerçekleştirilmesi dolgu maddesinin bölgeye yayılamamasına ve içeride sert noktalar oluşmasına sebebiyet verebilir.
 
 Uygulama aşamaları sıralı olarak şu şekildedir;
  • Acı hissedilmemesi için bölgeye lokal anestezi veya uyuşturucu krem uygulanır.
  • İnce uçlu iğne veya kanüllere, gerekli miktarda hyaluronik asit bazlı dolgu maddesi alınır.
  • Yavaş ve dikkatli şekilde çizgi boyunca dolgu enjekte edilmeye başlanır.
  • İlk enjeksiyon işlemi bittikten sonra diğer seans kararlaştırılır.
Uygulamanın ilk seansından sonra sonuçlar fark edilmeye başlanır ve bölgenin çizgili görünümden uzaklaştığı gözlemlenir. Eğer yapılacaksa ikinci seanstan sonra nihai sonuç ortaya çıkacaktır. “Nazolabial dolgu ne zaman oturur?” sorusunun cevabı ise; dolgu uygulandıktan yaklaşık 1 hafta sonradır.

Medikal estetikte kullanılan dolgu maddeleri içeriklerine göre kalıcı, yarı kalıcı veya kalıcı olmayan şeklinde üçe ayrılır. Nazolabial çizgisi yüz bölgesinde olduğundan ve çokça hareket ettirildiğinden dolayı genellikle kalıcı olmayan maddeler tercih edilir. Nadir de olsa kullanılan yarı kalıcı dolgu maddeleri 1.5 ile 3 yıl arasında etkisini gösterir.
 
 Kalıcı olmayan dolgu maddeleri hyaluronik asit temellidir. Uygulanacak bölge ile dolgunun markasına göre içeriklerinde bazı değişimler söz konusu olabilir. Kalıcı olmamalarının sebebi insan doğasında halihazırda var olmalarıdır. Zamanla emilimleri gerçekleştiği için vücut tarafından atılırlar. Nazolabial dolgunun kalıcılığı uygulanan hastaya göre değişmekle birlikte ortalama 9 ile 18 ay arasında etkisini korur. Eğer hasta sonuçtan memnun kaldıysa ilk dolgunun etkileri geçtikten sonra uygulamayı tekrar ettirebilir. Her seferden sonra kalıcılık süresi de artar.
 
 Pratikte en fazla uygulanan hyaluronik asit tamamen zararsızdır ve ciddi yan etkileri yoktur. Üstelik uygulaması kolaydır ve gayet olumlu sonuçlar verir. Sadece enjeksiyon işleminden ötürü küçük çaplı kızarıklıklar ve şişlikler gözlemlenebilir ve bunlar da kısa sürede ortadan kalkar. Hyaluronik asit enjekte edilen bölgedeki dokuları eritmez aksine güçlendirir ve hücrelerin daha çok su çekmesini sağlayarak cilde dolgunluk ve canlılık sağlar. Mimik kaslarını da kısıtlamadığı için mimik kaybı yaşanmaz.

Uygulamanın gerçekleştirilmesi yaklaşık olarak 20 ila 30 dakika sürmektedir. Acısız bir işlemdir ve uygulandıktan hemen sonra günlük yaşama dönülebilir. Ancak sonuçlardan maksimum düzeyde verim almak için dikkat edilmesi gereken bazı detaylar vardır.
 
 Dolgu uygulandıktan hemen sonra yaklaşık 7-8 saat boyunca makyaj malzemesi gibi kozmetik ürünler, ilk 1-2 gün ise asit bazlı ürünler yüze temas ettirilmemelidir. Uygulamayı takiben 2 gün boyunca zorlayıcı ağır egzersiz ve sporlar yapılmamalıdır. Çok sıcak su ve buhara maruz kalınacak hamam, sauna ve spa gibi ortamlardan 10-15 gün uzak durulmalıdır.
 Nazolabial dolgu yapılmaması gereken kişiler ise şu şekildedir;
  • Kanser hastaları,
  • Kemoterapi ve ışın tedavisi alanlar,
  • Bağışıklık sistemi hastalığı olanlar,
  • Şeker hastaları,
  • Çeşitli alerjik hastalıklara sahip olanlar,
  • 18 yaşını doldurmamış kişiler.

Nazolabial dolgu uygulamasından sonra elde edilen sonuçların başarısı oldukça yüksektir. Alanında yetkin tecrübeli bir doktor seçilirse uygulama süreci de doğru adımlarla tamamlanır ve sonucunda %100 hasta memnuniyeti gerçekleşir.
 
  Başarılı bir işlemden sonra elde edilebilecekler aşağıdaki gibidir:
  • Bölgedeki sarkmalar ortadan kalkar ve cilt pürüzsüzleşir.
  • Cilt daha dolgun ve canlı görünmeye başlar.
  • Yüz ifadesindeki mutsuzluk ortadan kalkar.
  • Gülerken oluşan çizgi çok aza iner.
  • Yüz gençleşir.
  • Simetrik bir görünüm elde edilir.

Yayınlanma tarihi: 23/10/2020

-

Son Güncellenme: 27/03/2023

Misyonumuz, modern güzelliğe yapılan her yatırımın buna değer olduğu bir dünya yaratmaktır.

Başa Dön