Skleroterapi, varisli ve örümcek diye tanımlanan yetmezlikli damarların, çözelti enjeksiyonu ile kapatılarak yok edilmesini sağlayan tedaviye verilen addır. Halk dilinde iğne tedavisi olarak da bilinen Skleroterapi, ameliyatsız varis tedavisi yöntemlerinden biri ve en çok tercih edilenidir. 
 
Skleroterapi yönteminde, görevini yapamayan damarın doğrudan içine bir çözelti enjeksiyon edilir. Bu çözelti genellikle bir tuz çözeltisidir. Çözelti, kan damarı astarını tahriş eder, oluşan bu reaksiyon ile kanın pıhtılaşarak damarı kapatması sağlanır. Kişinin narkoz almasına gerek olmaksızın ortalama 10-30 dakika aralığında tamamlanan Skleroterapi yöntemi ile yetmezlikli damarlar içeriden kapatılır, diğer bir deyişle damar kurutulur.  

Her örümcek damar ya da varis sorunu olan kişi Skleroterapi tedavisi için uygun aday değildir. Öncelikle  problemli ven veya lenf damarını değerlendirmek için bir kalp ve damar cerrahisi uzmanına danışılması gerekir. Doktorunuz semptomları ve şikayetleri dinledikten sonra sizin için doğru tedavinin Skleroterapi olup olmadığına karar verecektir. Aşağıdaki sorunlardan bir veya birkaçına sahipseniz Skleroterapi sizin için doğru tedavidir.  

  • Damarlar ağrı oluşturuyorsa, 
  • Bacaklar ağrıyor ya da ağırlık hissi varsa, 
  • Bacak ya da ayaklardaki cilt yüzeyinde deformasyon ve kuruma varsa, 
  • Damarların olduğu bölgede döküntü mevcut ise. 

Varislerin tedavi şeklini belirleyen unsurların başında boyutları gelir. Skleroterapi yöntemi çapı 1-4 mm arasında olan varislere uygulanır.  Varisin büyüklüğü arttıkça skleroterapi tedavi şansı azabilir. Skleroterapi tedavisi ilacın sıvı ya da köpük haline getirilerek doğrudan ilgili damara enjekte edilmesiyle yapılır. Hangi yöntemin uygulanacağına işlem öncesinde doktorunuz tarafından yapılan fizik muayene ve çekilecek doppler ultrasonografi sonrası karar verilir.  
 
Skleroterapi uygulaması tek ya da birden fazla seanslar halinde planlanır. Uygulama sırasında lokal ya da genel anesteziye ihtiyaç duyulmaz. Her seans ortalama 20-30 dakika içinde tamamlanır ve bu süreçte yaklaşık 10-15 kılcal damar varisine ilaç enjeksiyonu yapılır. İlacın etkisi ile varisli damar yapışarak kapanır. Skleroterapi konforlu bir uygulamadır. Kişi uygulama sırasında ve sonrasında pek fazla ağrı hissetmez. Skleroterapi sonrası enjeksiyon yeri gazlı bez ile kapatılır ve ayak parmaklarından başlayarak bacak bandajlanır ya da varis çorabı giyilerek ilgili bölgeye baskı uygulanır. 

Skeroterapi sonrası iyileşme süreci çok hızlıdır. Kesin sonuçların 1 hafta gibi kısa bir sürede alındığı uygulamanın hemen ardından kişi günlük yaşantısına dönebilir ancak 1 hafta süresince dikkat etmesi gereken bazı koşullar vardır. 
 
Skeroterapi sonrası iyileşme sürecinde yürüyüş yapmak çok önemlidir. Günde en az 15 dakika yürünmesi tavsiye edilir. Tedaviden hemen sonra aerobik gibi egzersizler yapılmamalı, kişi aktif spor faaliyetlerine dönmek için 3-4 gün beklemelidir. 
 
İlk 48 saat; kan sulandırıcı ilaçlar asla alınmamalı, sıcak ve nemli ortamlardan uzak durulmalıdır. (sıcak banyo, sauna, jakuzi, sıcak kompress uygulaması gibi) Ayrıca güneş ışığından da korunmalıdır. 
 
Skleroterapi sonrası, dolaşıma engel olacak şekilde dar ve sıkı kıyafetler giyilmemelidir. 

Skleroterapi sonrası nadir de olsa bazı komplikasyonlar görülebilir. Uygulamanın yapıldığı alan ve çevresinde morarma, kızarıklık ve ağrı en sık rastlanan yan etkilerdir. Bu şikayetler uygulamayı takip eden bir ya da birkaç gün içinde genelde kendiliğinden iyileşir. Bir diğer sıklıkla rastlanan yan etki; tedavi edilen varisli damarın çevresinde pigmentasyon yani renk değişikliğidir. Bu enjekte edilen ilacın dozu ile ilişkili bir sorundur. Bir kaç ay içinde kendiliğinden kaybolur. İlacın fazla yoğun ya da basınçlı verilmesine bağlı olarak matlaşma sorunu da meydana gelebilir. Matlaşma (matting) adı verilen bu durumda tedavi edilen varisli damarların çevresinde buluta benzer çok ince yeni kılcal damar oluşur. Matlaşma da, pigmentasyon gibi geçicidir. 1 yıl içinde kendiliğinden kaybolur. 
 
Çok nadir olmakla birlikte; enjekte edilen ilaca karşı duyarlılık-alerjik reaksiyon, damarda yanma, görme bozukluğu, baş ağrısı ve mide bulantısı yaşanabilir.  
 
Estetik amaçlı burun ameliyatları SGK kapsamında değildir. Ama sağlık açısından bir soruna eşlik eden burun ameliyatları SGK tarafından karşılanır.

Yayınlanma tarihi: 30/09/2019

-

Son Güncellenme: 29/05/2023

Misyonumuz, modern güzelliğe yapılan her yatırımın buna değer olduğu bir dünya yaratmaktır.

Başa Dön