Tıbbi Malpraktis Sorumluluğuna İlişkin Son Değişiklikler ve Yeni Kurulan Mesleki Sorumluluk Kurulu


Av. Arb. Bahadırhan Tabak tarafından yazılmıştır.

Tıbbi Malpraktis Sorumluluğuna İlişkin Son Değişiklikler ve Yeni Kurulan Mesleki Sorumluluk Kurulu

Av. Arb. Bahadırhan Tabak “Estetik Hukuku” serimizde bu hafta, tıbbi malpraktis sorumluluğunda yapılan önemli değişikliklerden ve yeni çıkan yönetmelikten bahsetti:
Av. Arb. Bahadırhan Taban

Av. Arb. Bahadırhan Tabak
Tel: 
0530 233 86 36
E-mail: 
[email protected]


27 Mayıs 2022 tarihli Kanun değişikliği ve akabinde 15 Haziran 2022 tarihinde çıkan yönetmelikle hekim ve diğer sağlık çalışanlarının malpraktis sorumlulukları bakımından önemli değişiklikler yapıldı.

Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı bünyesinde Mesleki Sorumluluk Kurulu adı altında yeni bir kurul kuruldu. Sağlık Bakan Sayın Fahrettin Koca “Türkiye, Malpraktis sorununu kökten çözdü. Bundan böyle kasıt olmadıkça rücu olmayacak.” sözleriyle yeni düzenlemeleri duyurmuştu.

Kanun ve son olarak çıkan yönetmelik ile birlikte detaylar da ortaya çıkmış oldu. Tıbbi malpraktis sorumluluğu bakımından nelerin değiştiği şu şekilde özetlenebilir:

Mesleki Sorumluluk Kurulu

mesleki sorumluluk kuruluYapılan düzenlemeler ile Bakan Yardımcısının başkanlığında toplanacak Mesleki Sorumluluk Kurulu sağlık çalışanlarının tıbbi malpraktis sorumlulukları bakımından önemli görevler üstleniyor.

Kurul üyeleri Sağlık Bakanı tarafından belirlenecek Bakan yardımcısı, Sağlık Hizmetleri, Kamu Hastaneleri, Hukuk Hizmetleri, Yönetim Hizmetleri genel müdürleri veya yardımcıları ile Profesör veya Doçent unvanlı biri dâhilî, diğeri cerrahi branştan iki hekim olmak üzere toplam 7 kişiden oluşacak.

Kurul, ayda en az bir kez, en az dört üyenin katılımıyla toplanacak ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar alacak.

Kanun ve Yönetmelikte Kurulun sağlık çalışanlarının cezai sorumlulukları ve tazminat sorumlulukları bakımından iki önemli konuda yetkilendirildiği görülmekte.

Cezai Sorumluluk Bakımından Yapılan Değişiklik

cezai sorumlulukDüzenleme öncesinde kamuda çalışan hekim ve diğer sağlık çalışanları hakkında ceza soruşturması başlatmadan önce Cumhuriyet Savcılığının 4483 Sayılı Kanun kapsamında ilgili idareden izin alması gerekiyordu.

İdare tarafından izin verilmemesi halinde ceza soruşturması da kapanıyordu. Kamuda çalışan hekimler bakımından getirilen bu güvence artık özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim, diş hekimi ile diğer sağlık meslek mensupları bakımından da getirilmiş oldu.

Artık özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim, diş hekimi ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icra kapsamında gerçekleştirdikleri muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi malpraktis iddiaları ile ilgili olarak Mesleki Sorumluluk Kurulu’ndan izin alınması gerekecek. Kurulun izin vermemesi halinde bu kişiler bakımından ceza soruşturması yapılamayacak.

Kurul izin konusunda incelemeyi kendisi yapabileceği gibi İl Sağlık Müdürlüğü nezdinde görevli başkan veya yardımcılarını da ön inceleme yapmak üzere görevlendirebilir.

Ön inceleme neticesinde hazırlanan raporun karar vermeye yeterli olduğu değerlendirilir ise Kurul tarafından soruşturma izni konusunda gerekçeli olarak karar verilir.

Kurul kararını en geç 60 gün içerisinde verir. Bu süre, zorunlu hallerde otuz günü geçmemek üzere bir defa uzatılabilir. Kurul kararlarına karşı Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz edilebilmektedir.

Tazminat Sorumluluğu Bakımından Yapılan Değişiklik

tazminatTazminat sorumluluğu bakımından yapılan değişiklik sadece kamu kurum ve kuruluşları ve Devlet üniversitelerinde görev yapan sağlık meslek mensuplarını ilgilendirmektedir.

Yapılan düzenlemelerde özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim, diş hekimi ile diğer sağlık meslek mensuplarının tazminat sorumluluğu bakımından bir değişiklik söz konusu değil.

Bilindiği üzere kamu kurum ve kuruluşları ve Devlet üniversitelerindeki sağlık mesleğinin icrası kapsamında muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi malpraktis iddialarında sağlık çalışanına doğrudan tazminat davası açılamamakta ve ilgili idare taraf gösterilerek idare mahkemesinde dava görülmektedir.

Yapılan yargılama neticesinde idarenin kusurlu bulunması halinde zararın tazmini ilgili idare tarafından yapılmakta akabinde kusuru bulunan sağlık çalışanına idare tarafından rücu davası açılmaktadır.

Mesleki Sorumluluk Kurulu idarece ödenen tazminatın sağlık meslek mensubuna rücu edilip edilmeyeceği, rücu edilecekse hangi oranda edileceği hususunda karar verme noktasında da yetkili kılınmıştır.

Yönetmelikte yer alan ifadeye göre Kurul idarece ödenen tazminatın ancak sağlık personelinin kasten görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullandığının kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile tespit edilmesi halinde rücu kararı verebilecektir.

Bu da idarenin rücu sahasını oldukça daraltmaktadır. Klasik anlamda tıbbi malpraktisin karşılığı olan taksirle yaralama (TCK 89), taksirle ölüme sebebiyet verme (TCK 85) veya görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme gösterme (TCK 257/2) rücu bakımından yeterli görülmemekte; sağlık personelinin kasten görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullandığının kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile tespit edilmesi (TCK 257/1) şartı aranmaktadır.


Yayınlanma tarihi: 22/06/2022

-

Son Güncellenme: 22/06/2022

Başa Dön