Son 10 Yılda Değişen Estetik Trendlerine Hep Beraber Bakmaya Hazır Mısınız?

Son 10 Yılda Değişen Estetik Trendlerine Hep Beraber Bakmaya Hazır Mısınız?

Yeniben olarak bir hayalimiz vardı. Herkesin gerçek yorumlar okuyabileceği, gerçek öncesi ve sonrası fotoğrafları yükleyebileceği, sorular sorabileceği, konusunda uzman estetik doktorlarıyla bağlantı kurabileceği bir platform yaratmaktı amacımız.

Sadece estetik diyerek baş koyduğumuz bu yolda emin ve kararlı adımlarla ilerlerken, değişmeyen tek şeyin değişim olduğuna da inanmış durumdayız zira o günden bu yana estetik tedaviler açısından çok fazla şey değişti.

Değişen estetik trendlerine bakarak nerede olduğumuzu ve nereye gittiğimizi daha iyi şekillendirebiliyoruz. Değerli doktorlarımızın katkılarıyla, şimdi hep beraber bu değişime şahit oluyoruz:

1. Yağ Greftleri 

Son 10 yıla baktığımızda yağ transferinin yıldızı parlayan bir tedavi seçeneği olduğunu gözlemliyoruz. Estetik Cerrahi Uzmanı Doçent Dr. Andaç Aykan: “Eskiden liposuction ile alınan yağlar tıbbi atık sınıfına sokularak, atılırdı.

Fakat son 20 yıl içerisinde yapılan derin araştırmalar yağ dokusunun sadece yağ hücrelerinden değil, doku ve cilt yenilenmesini sağlayan kök hücrelerden de oldukça zengin bir doku olduğunu kanıtlandı. Bu da yağın bilinen en ideal dolgu maddesi olmasının yolunu açtı. 

Yağ transferinden sonra bir kısmı erise de kalan kısmın yaşayıp hayat boyu canlılığını koruyabilmesi, kişiye özgü ve doğal olması, istenilen miktarda elde edilebilmesi, uygulandığı bölgede cilt kalitesini artırabilmesi yağ dolgularının en önde gelen avantajları arasındadır.

Bu kadar çok avantajın olması yağ dokusunu bilinen en iyi dolgu maddesi haline getirmiş ve yağ transferleri yükselişe geçti. 

Örneğin Brezilya popo estetiğinde (BBL) komplikasyona eğilimli popo implantlarının yerini yağ transferleri almaya başladı. Memeye yağ transferi, meme rekonstrüksiyonu ve meme implantı revizyon cerrahisinde devrim yarattı.

Yüz ve eller için yağ transferi hem tek başına bir prosedür olarak hem de geleneksel yüz germe ameliyatı ile birlikte kombine edilerek muazzam sonuçlar verdi." dedi ve ekledi:

"Üstelik yağ grefti teknolojisi ve teknikleri gelişmeye devam ediyor ve önümüzdeki günlerde bizleri nelerin karşılayacağını son derece heyecanlı bir şekilde bekliyoruz."

2. Bir Sonraki Seviye Radyofrekans 

Medikal Estetik Hekimi Dr. Gökçe Haspolat: "Estetik tıptaki en heyecan verici yeniliklerden biri yüz, vücut ve vajina gençleştirme için radyofrekans (RF) enerjisinin kullanılması olmuştur." diyor ve ekliyor:

"Cilt sıkılaştırmaya yönelik RF tedavileri ilk olarak 2000'li yılların başında, yüzeysel ve üst epidermisi tedavi etmek için monopolar RF kullanan Thermage gibi cihazlarla geliştirilmiş ve onaylanmıştır. 

Artık daha derin dokulara nüfuz ederek epidermis, dermis ve deri altı dokusunun sıkılaşmasına izin veren el aletleri ve uygulama sistemleri var. 

Örneğin Morpheus8 ile RF mikroiğneleme, ciltte gözle görülür bir sıkılaşma arayan ancak bıçak altına yatmaya hazır olmayan hastalar için mükemmel bir seçenek olarak çıkıyor karşımıza."

3. Sağlık Turizmi ve Saç Ekimi

Saç ekimi konusunda ülkemizin oldukça hatrı sayılır bir uzmanlığının olduğu yadsınamaz bir gerçek. Sağlık turizmini belki de ayakta tutan yapı taşlarından bir tanesi.

Emphair Saç Ekimi Merkezi son 10 yıldaki en büyük değişikliğin, hastaların estetik tedavileri ve özellikle saç ekimi için artık sınırötesine bakmaları ve araştırma yapmaları olduğunu söylüyor ve ekliyor:

"Yıllar önce hastalar saç ekimi için sadece kendi ülkelerindeki saç ekim merkezlerini araştırır ve giderlerdi hatta bu merkezlerin uzmanlıklarına çok güvenemiyorlar olsalar dahi sunulan fiyatları bir bakıma kabul etmek zorunda kalırlardı.

Fakat şu an Türkiye çoğu yabancı hasta için bir cazibe merkezi oldu zira saç ekimi alanında ortaya çıkarılan sonuçlar çok iyi, doktorlarımız çok iyi, teknolojimiz çok gelişmiş durumda, hastanecilik ve hizmet işinde çok iyiyiz.

Saç ekimi ve sağlık turizmine yapılan yatırımlar, dil bilen personelin fazla oluşu ve ülkemizin konum olarak ve turizm açısından da son derece elverişli bir bölge olması, ileri zamanlarda sağlık turizmi konusunda inanılmaz derecede yükseliş yaşayacağımızın birer sinyalidir.

Bugün saç ekimi denilince akla gelen ilk ülkelerden birisi olmamız son derece yüz güldürücü fakat, mutlaka denetimlerin artırılması ve kontrolsüz, yetkisiz saç ekimi yapan yerlerin bir an evvel durdurulması gerekiyor."

4. Kapalı Rinoplastinin Popülerleşmesi 

Açık burun estetiği ve kapalı burun estetiği: Belki de günümüzde en fazla merak edilen konuların başında geliyor. Oysa ki, bundan onyıllar önce kapalı burun estetiği başlamıştı fakat artık kapalı burun estetiği, uygun olan burun yapıları için çok avantajlı bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor.

Konu hakkında, bilgisine başvurduğumuz K.B.B Hastalıkları-Baş Boyun Cerrahisi Uzm. Op. Dr. Cem Altındağ : "Kapalı buruniçi yapılan (endonasal) rinoplasti son 9-10 yılda daha popüler. Deneyimin artması, yeni yaklaşım/yardımcı alet/cihazların kullanımı buna neden oldu.
Ancak, her burun deformitesini sadece kapalı yaklaşımla düzeltmek mümkün değil. Hastanın beklentilerini de dikkate alarak, birçok kişide kapalı yaklaşım cerrahi tercih edilebilir. Burun içinden yapılan kesilerle burun sorunlarını düzeltmenin hasta açısından avantajları var.

Kolumella yani burun deliklerini ayıran bölgede bir kesi yapmaksızın gerçekleştirilen cerrahi nedeniyle, özellikle burun ucunda daha hızlı iyileşme sağlanmakta, konfor daha çok hissedilmekte.

Burun içinde yapılan uç kıkırdak dikişi, sırt kamburunun küçültülmesi, kıkırdak alınması, kıkırdak greft kullanım teknikleri, burun üst ve yan kemiğe yaklaşım, düşük/sarkık ucun kaldırılması vb. pek çok manevralar, kapalı bir yaklaşımla da başarılabilmekte.

Doktorunuzun, burnunuz için iki tekniğin de eşit derecede düşünülebileceği -açık veya kapalı bir yaklaşım- burun estetiği cerrahi avantajları/dezavantajlarını sizinle operasyon öncesi paylaşması, çok yararlı olacaktır."

5. Dermal Dolgu Maddelerindeki Gelişmeler 

Medikal Estetik Hekimi Uzm. Dr. Şafak Göktaş dermal dolgu maddeleri hakkında şu ifadelerde bulundu: "2000'li yılların başında, çizgileri 'doldurmak' için ilk hyaluronik asit [HA] dolgu maddeleri kullanılmaya başlandı.

Günümüzde ise artık, lifting etkisi veren, yumuşak veya sert, kalıplanabilir, dinamik, esnek, görünmez ve opak yapılarıyla farklı sorunlara için tasarlanmış bir dizi gelişmiş HA ve HA olmayan dolgu maddeleri ve biyostimülatörler mevcut.

Ayrıca çok daha iyi kanüller ve iğneler gibi enjeksiyon araçları var. Yüz bağlarına göre dolgu yerleştirmenin etkilerini, yerleştirme derinliğini ve gelişmiş ürün özelliklerini ölçmek için bilimsel yöntemler kullanan makalelerin bolluğu sayesinde, artık gelişmiş, güvenli ve estetik sonuçlar alınabiliyor."

6. Enjektablların Çeşitlendirilmesi

"Enjektabl yani enjekte edilebilir kategorisinin tamamı uzun bir yol kat etti diyebiliriz." diyen Medikal Estetik Hekimi Dr. Sevgi Ekiyor ayrıca şunları söyledi:

"Bunlar temel olarak, görünümümüzü ve yaşlanma şeklimizi desteklemek için ciltte değişiklikler yapan, anlık veya hızlı etkili malzemelerdir.

Tek başına botox, kaş çatma çizgilerinin tedavisinden aşırı terlemeye, yüzün şekillendirilmesine ve gözenek boyutunun küçültülmesine kadar birçok kullanıma sahip mucize bir moleküldür.

Enjekte edilebilir dolgu maddeleri ve nöromodülatörler görünümü iyileştirmeye, dolgu hacmini artırmaya, elastikiyet oluşturmaya, deflasyonla mücadeleye ve hem yapısal iskelemizdeki hem de kemik ve kastaki kayıpları yumuşatmak ve telafi etmek için kas hareketini veya yağın hareketini önlemeye yardımcı olabiliyor.

Yaşlandıkça azalan kolajen ve elastin üretmek için vücudumuzun doğal metabolik işlevlerini canlandırmaya ve canlandırmaya bile yardımcı olabiliyorlar."

7. Labioplastinin Evrimi 

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Timuçin Timuroğlu: "Son 10 yılda labia majör dışında sarkan labia minora ile ilgili fonksiyonel problemler yaşayan kadınlar için labioplasti kabul edilen ve giderek daha fazla kadın tarafından düşünülen bir prosedür haline geldi.

Külot, egzersiz kıyafeti ve üzerine oturan pantolon gibi normal giysiler, çıkıntılı labia minora boyunca kızarıklık, şişme ve ağrıya neden olabiliyor. Ayrıca aşırı kilo alımı veya anatomik yapıya bağlı olarak aşırı yağ birikimi veya kabarıklık şikayeti olan hastalarda labium majus estetiği de artık yapılabiliyor.

Hastalar artık sorunlarına güvenli bir çözüm olduğunu anlamalarına yardımcı olan eğitim materyallerine, makalelere, PodCastlere ve röportajlara erişebiliyor. Artık bu konuları çok daha rahat bir şekilde konuşabiliyor ve tartışabiliyoruz." dedi.

8. Ameliyatsız Yüz Germenin Yaygınlaşması

"Sosyal hayatı etkilemeyen, öğle arası uygulamalar veya nekahat süresi çok az olan uygulamalar, minimal invaziv teknolojinin yükselişiyle birlikte ortaya çıktı ve oyunun kurallarını değiştirdi.” ifadesinde bulunan Medikal Estetik hekimi Dr. Nedim Budakoğlu, Türkiye'de sadece kendi kliniğinde uygulanan ameliyatsız yüz germe için yaptıkları bir kombinasyonu anlattı:

"Kollajen askı örümcek ağı diye bilinen yöntemde kullanılan ince ipler ile Needle shaping yönteminin kombine edilmesine verilen isimdir.

Uygulamada Needle shaping ile elde edilen kolajen transferi ve PDO iplerininin ciltte yarattığı reaksiyon sonucu gelişen kollajen aktivasyonu ile lifting etkisi ve cildin tüm katmanlarında rejenerasyon sağlanır."

9. Lokal Anestezi Altında Yüz Germe 

“Son 10 yılda plastik cerrahideki en önemli kilometre taşlarından biri, lokal anestezi altında yüz germe ve boyun germe gibi karmaşık estetik cerrahi prosedürlerin gerçekleştirilmesine izin veren lokal anestezi tekniklerinin geliştirilmesidir." diyen Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Berat Çiğdem: "Genel anestezi ve IV sedasyon nispeten güvenli anestezi yöntemleri olsa da, insanları yüz ve boyun için estetik yaptırma konusunda tereddüte düşüren riskler taşırlar.

Ek olarak, ameliyat sırasında tamamen ağrı duymamanın tek seçeneği genel anestezi sanılırdı. Oysaki bugün gelişen anestezi teknikleriyle farklı uyutma, uyuşturma çeşitleri yapılabiliyor.

Eğer hasta vereceğimiz anestezi yöntemine uygunsa, genel anestezi her zaman tek seçenek değildir." ifadesinde bulundu. 

10. Daha İyi Meme Rekonstrüksiyonu 

Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Sevgi Kurt: "Plastik cerrahideki en büyük yeniliklerden birisi de meme rekonstrüksiyonunda oldu.

2006'dan önce tüm hastalara büyük kesiler yapılırdı, meme uçları her zaman çıkarılırdı, sadece doku genişleticiler kullanılırdı, göğüs kası kesilirdi ve kötü silikon jel implantları doğrudan deride dalgalı bir görünüm verirdi.

2000'lerin ortalarında, mastektomi sırasında doku genişletici kullanmak yerine implant yerleştirilmeye başlandı. Şimdi meme başı koruyucu mastektomi yapmak, implantı meme altı kıvrımındaki küçük bir insizyondan veya meme başından dışarı doğru küçük bir kesiden yerleştirmek daha aktif bir şekilde yapılıyor.

Daha iyi görünüyor, hastayı ek ameliyattan kurtarıyor, daha az ağrılı ve her yönden daha iyi. Mastektomi sonrası meme başı hissine izin vermek için sinir rekonstrüksiyonu bile yapılıyor.

Şu anda kullanılan yapışkan jel implantlar onlarca yıl dayanıyor ve çok az dalgalanma veya hiç dalgalanma yapmıyor. Dahası, daha doğal göğüsler yaratan yağ grefti de son derece popüler.

Elbette bunların hepsi doğru ve uygun hastaya göre yapıldığında, sonuçların başarısı tartışılmaz." dedi.