Senin De Başına Çok Güzel Bir Şey Gelebilir

Senin De Başına Çok Güzel Bir Şey Gelebilir

Yıllarca dönemine göre kâh jöle, kâh wax sürülen sevgili saçlar birer birer görev yerlerini terk etmeye başladığı zaman can yakar. Fakat bu hüzünlü son aslında kimsenin kaderi olmak zorunda değil. Saç bantlarıyla grup halinde gezen Arap turistlerin bu konuda en iyi örneği teşkil ettiğini söylemek zor. Bu konuda aradığın ilham Yeniben’in pek sevgili kurucusu ve yöneticisi Ahmet Fırat’ın beş sene kadar önce yaşadığı saç ektirme deneyiminde olabilir.

Çeken bilir dedik ve kendisine sorduk:

Ahmet, sana saç ektirmeyi düşündüren o anı anlatır mısın?

Askerde çok stres yaptım ve günbegün aynada saçlarımın ön kısmının dökülüşünü izledim. Bir gün çarşı izni dönüşü minibüsün dikiz aynasından saçıma baktım, “Ben kel olamam dedim” ve yaptırmaya karar verdim. Instagram'a koyduğum fotoğraflarda filtreleri sadece "saçlı gözükmek" için seçtiğimi fark ettim. Başka hiçbir detay umrumda değildi. Beni sadece "saçlı gösterecek" bir filtreye bile hatırı sayılır tutarlar ödemeye hazırdım.

İşlemi yaptırdığın kliniği nasıl seçtin?

Aslında en zor süreç bu oldu. Etrafımda ektiren hemen hemen kimse yok, çok ciddi bilgi kirliliği var. İnternette kendimi teknoloji ve kadın forumlarında buluyorum, monitör tartışılan forumlarda saç ekimi bilgisi almaya çalışıyorum, mesajların yarısı reklam, diğer yarısı da zaten şikayet vb. Zaten tam burada da Yeniben.com'u kurmaya karar verdim.

En sonunda hem bana yakın hem de çevremden olumlu şeyler duyduğum “Transmed Klinik”i tercih ettim. Çok korkmadım çünkü en kötü ihtimal param yanacaktı ve saçım çıkmayacaktı. Yani para hariç kaybedecek bir şeyim yoktu!

Sürecin en zor kısmı neydi?

En zor kısım araştırma aşaması diyebilirim. Çünkü bir yıllık araştırma ve sayısız bilgi kirliliğine maruz kalmaya değecek bir süreç değilmiş. Gittim, birkaç saat bir koltukta oturup tv izledim ve süreç tamamlandı. Aynı şekilde sabit bir şekilde 6-7 saat bir koltukta oturmak da biraz keyifsizdi diyebilirim. Ama tabii ki sonuçları görmeye başlayınca kesinlikle değdiğini anladım.

Peki en keyifli kısmı?

Ekimden en fazla bir ay sonra ekim sonuç vermeye başlamıştı, dökülmüş olan başımın önündeki saçlar tekrar çıktı ve yıllar sonra tekrar aynalarla barıştım, kendime güvenim yerine geldi. Artık kel değildim :)

Süreci tamamlayıp doğallaşma aşamasına girdiğinde aynada kendine bakıp mutlu olduğun ilk anı paylaşır mısın?

Sanırım ekimden bir ay sonra duştan çıktığım bir andı. Aynada kendime baktım ve “İşte bu!” dedim. Hatta kendime kızdım neden daha önce yaptırmadım diye. Aslında sebep belliydi. Cesaret edemedim ve sağlıklı bilgi alabileceğim bir yer yoktu. Sonra da zaten "görmemişin saçı olmuş" misali saçımı, son yıllarda hiç uzatmadığım kadar uzattım ve bol bol fotoğraf çekip sosyal medya hesaplarıma koydum. Sonra yine kısa saça döndüm, ama artık aynalarla barışığım.

Saç ektirme işlemini kimlere tavsiye edersin?

Eğer saçsızlık geniş bir bölgede ise ve o hali kişiye yakışıyorsa, yani bir tarz oturmuşsa, bence ekime hiç gerek yok. Çünkü ekildikten sonra daha iyi gözükmeyebilir. Ama tabii burada en önemlisi kişinin kendini nasıl görmek istediği. Küçük bölgelerdeki dökülmelerde (saçın ön kısmı, orta kısmı gibi) kesinlikle tavsiye ederim, genelde iyi sonuçlar alabilirler ama  dediğim gibi burada en önemlisi kişinin kendisini nasıl görmek istediği. Yani yeniben olalım, yeter ki istediğimiz ben olalım.

Ahmet’e kendi yenilenme deneyimini samimiyetle paylaştığı için çok teşekkür ederiz. 

Saçın dökülürse senin aklına Yeniben kadar iyi bir fikir gelmeyebilir, fakat ekim işleminden çekinmezsen başına kesinlikle güzel bir şey gelecek! Merak ettiğin her şey burada.

Yeni kal.