Estetik Operasyonlarda Cerrahın Hukuki Sorumluluğu Nedir?


Emel Gerdaneri tarafından yazılmıştır.

Estetik Operasyonlarda Cerrahın Hukuki Sorumluluğu Nedir? 

Av. Arb. Bahadırhan Tabak Estetik Hukuku başlığı altında Yeniben’e en çok gelen soruları ve merak ettiğimiz ayrıntıları cevaplıyor, hukuksal açıdan derinlemesine değerlendiriyor. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. 
avukat bahadır

Av. Arb. Bahadırhan Tabak
Tel: 
0530 233 86 36
E-mail: 
[email protected]

Bahadırhan Bey, Estetik operasyonlarda cerrahın hukuki sorumluluğu nedir?

Hekimin tanı, tedavi ve bakım süreçlerinde bilgisizliği, tecrübesizliği veya dikkatsizliği sebebiyle tıbbın kural ve gereklerine aykırı eylemleri ile hastasına zarar vermesi tıbbi malpraktis olarak tanımlanmaktadır.

Diğer branşlarda olduğu gibi estetik cerrahi alanında da zaman zaman bu tür tıbbi malpraktis vakaları meydana gelebilmekte ve zarara uğradığını iddia eden hastalar müdahaleyi gerçekleştirilen hekim ve sağlık kuruluğu aleyhine tazminat davası açabilmektedirler.

Yargıtay Kararlarında Bu Yoruma İlişkin Örnekler 

yargıtay kararları kararnameYargıtay’ın estetik cerrahi uygulamalar bakımından doktrinde tartışmalı da olsa eser sözleşmesi nitelendirmesinin hukuki sonuçlarından bahsetmek isterim.

Normal şartlarda hekimlerin hastalarının tedavi süreçlerinde başarıya ulaşmak yani hastasını şifa ile taburcu etmek gibi bir garantileri söz konusu olmayıp bu süreci özen yükümlülüğüne uygun şekilde yürütmekle sorumlulukları sona ermektedir.

Dolayısıyla hekimlerin tıbbi malpraktis olarak nitelendirilebilecek bir kusurlu eylemleri olmadığı sürece herhangi bir sorumlulukları doğmamaktadır. Ancak estetik cerrahi uygulamalarında eser sözleşmesi yorumu gereği Yargıtay, hekimin hastasına karşı sorumluluk sahasını diğer branşlara göre bir miktar daha genişletmiştir.

Yargıtay kararlarında bu yoruma ilişkin örnekler vermek gerekirse:

“…Kepçe kulak diye tabir edilen kulağın görünümündeki normal dışı büyüklüğün giderilip kulak ve yüze güzel bir görünüm kazandırılması işlemi estetik bir işlem olduğu ve sonuç olarak tedavi değil güzelleşme amaçlandığından tarafların arasındaki ilişki hizmet ilişkisi değil…eser sözleşmesi ilişkisidir.

Eser sözleşmesinin varlığı halinde uyuşmazlığın da eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Eser sözleşmelerinin diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran en önemli farklı sonuç sorumluluğu, yani tarafların anlaşmaları doğrultusunda yüklenicinin bir sonucu meydana getirmeyi taahhüt etmesidir.” (Yargıtay- 15. HD., E. 2017/2286 K. 2017/3847 T. 7.11.2017);

“Davacı ile davalı arasındaki sözleşme, estetik-niteliği itibariyle güzelleşme amaçlı olarak kurulduğundan hekim ile hasta arasında tedaviye ilişkin vekâlet sözleşmesinden farklı olduğu ve eser sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.” (Yargıtay- 15. HD., E. 2020/305 K. 2020/3086 T. 25.11.2020);

“Davacının talebi ile davalı tarafından yapılan operasyon davacının göğüslerine güzel bir görünüm kazandırılması işlemi olup estetik bir işlem olduğu ve sonuç olarak tedavi değil güzelleşme amaçlandığından tarafların arasındaki ilişki hizmet ilişkisi değil 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisidir.” (Yargıtay 15. HD., E. 2018/415 K. 2018/2123 T. 23.5.2018)

Görüleceği üzere estetik cerrahi uygulamalarında sürecin özen yükümlülüğüne uygun şekilde yani herhangi bir tıbbi malpraktiste bulunulmaksızın yürütülmüş olması yeterli görülmez.

Hekimin sonuç taahhüdüne atıf yapılarak operasyon öncesi beklenen ve taahhüt edilen sonuca ulaşılmış olması da sorumluluğun sona ermesi bakımından aranır. 

Bilirkişi Raporu Ve Hekim Kusuru

estetik ameliyatlarıEstetik cerrahi uygulamalara bakımından hekim, sağlık kuruluşu veya hekimin mesleki sorumluluk sigorta şirketine karşı açılacak davalar zorunlu arabuluculuğa tabidir.

Bu konuda dava açmak isteyen kişi öncelikle arabulucuya başvurarak mecburiyetindedir. Arabulucu huzurunda gerçekleşecek müzakerede sonuç alınamaması yani tarafların anlaşamaması halinde ancak maddi ve manevi tazminat davası mümkün olabilmektedir.

Yargılama sürecinde hasta tarafından uğranıldığı iddia edilen zararın alınan bilirkişi raporu ile hekim kusuruna dayandığı yani tıbbi malpraktis olduğu tespit edilirse bu süreçte hastanın maddi ve manevi tazminat talepleri söz konusu olabilmektedir.

Manevi tazminat olarak benzer durumlardaki emsal kararlar gözetilmek suretiyle ve hasta için bir zenginleşme aracı olmayacak miktarda, bu süreçte yaşadığı acının karşılığı olabilecek bir miktara hükmedilmektedir. Hastanın ağır yaralanma, uzuv kaybı veya ölümü gibi durumlarda yakınlarının manevi tazminat talebi de söz konusu olabilmektedir.

Maddi tazminat ise bu süreçte hastanın malvarlığındaki tıbbi malpraktisle bağlantılı azalmanın karşılığıdır. Ortaya çıkan zararın büyüklüğüne, çeşidine, organ kaybının bulunup bulunmadığına, zarar görenin mesleki durumuna, gelir miktarına, yaşına göre tazminat miktarını etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır.

Genel olarak talep edilebilen tazminat kalemleri tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücü kaybı, ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan zarar; ölümlü vakalarda ise ölüme kadar gerçekleştirilen tedavi giderleri, ölüme kadar geçen sürece ilişkin çalışma gücü kaybı, cenaze giderleri, ölenin desteğinden yoksun kalanlar için destekten yoksun kalma tazminatıdır.

Bedel İadesi Talebi

estetik uygulama sorunuEstetik cerrahi uygulamalarda taahhüt edilen sonucun yerine getirilmemiş olmasıyla bağlantılı olarak hekimin ayıba karşı tekeffül yükümlülüğü olarak adlandırılan yani taahhüt edilen edimin ifa edilememiş olmasından kaynaklı Türk Borçlar Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a dayalı talepler de söz konusu olabilmektedir.

Bu noktadan meydana gelen eserin kabule icbar edilip edilemeyeceği yani mevcut hali ile ekonomik bir değer ifade edip etmediğine bakılmaktadır.

Eğer eser kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı ise hasta sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebinde bulunabilir, kabule icbar edilemez nitelikte değilse işin kıymetinin noksanı nispetinde bedelden indirim talep edebilir ve eğer o işin onarımı büyük bir masrafı gerektirmez ise ayıbın onarılmasını yani revizyon operasyonu gerçekleştirilmesini talep edebilir. Seçimlik hak olarak tanımlanmış bu haklardan hangisini kullanacağı tüketici konumunda olan hastaya bırakılmış durumdadır.

Mesleki Sorumluluk Sigortası

estetik uygulamalarıSon olarak hekimler için zorunlu olan mesleki sorumluluk sigortasından bahsetmekte fayda görüyorum. Kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimlerle özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan veya mesleklerini serbest olarak icra eden tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, tıbbi kötü uygulama sebebi ile kişilere verebilecekleri zararlar ile bu sebeple kendilerine yapılacak rücuları karşılamak üzere mesleki malî sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır.

Bu sigortalar hekimleri sigorta genel şartlarına göre belirlenen ve poliçede yazan teminat limitleri dahilinde olmak üzere geçmiş on yıl içerisindeki meydana gelen tıbbi müdahaleler bakımından tıbbi malpraktisten kaynaklı tazminat taleplerine karşı koruma altına almaktadır.

Poliçelerin birbirini takip eder şekilde ve boşluk bırakılmaksızın yapılmasının ihmal edilmemesi ve hasta görülmeyen dönemler dahil poliçenin mutlaka yapılması tavsiye edilmektedir. Maddi ve manevi tazminat taleplerinin yanında, yargılama giderleri ve yargılama dışı olmakla birlikte tıbbi malpraktisle bağlantılı diğer dava dışı giderler dahil bu sigorta kapsamında karşılanabilmektedir.

Hekimlerin her ne şekilde olursa olsun ister bir ihtarname isterse bir arabuluculuk başvurusu veya savcılık şikayet dilekçesi; tıbbi malpraktis kaynaklı bir taleple karşılaştıklarında durumdan mevcut poliçelerinin bulunduğu sigorta şirketini derhal bilgilendirme yükümlülükleri bulunmaktadır.


Yayınlanma tarihi: 12/07/2021

-

Son Güncellenme: 22/06/2022

Başa Dön